Hüsnüniyet ve tevazu
Merhaba ben Mahmut İyidoğan. Aranızda bulunduğum 3 yıl boyunca işim gereği ve ailevi sebeplerden dolayı maalesef forumda aktif olarak paylaşımda bulunamadım. Bu süre zarfında sahibi olduğum otomobil ve diğer klasik otomobiller hakkında bilgi sahibi olmaya çalıştım ve öğreneceğim ne kadar çok şey olduğunu da biliyorum.
Aranızda olduğum süre boyunca klasik otomobil sahibi olmaktan daha değerli bir şeye sahip oldum Böyle değerli bir aileye üye olmanın keyfinin sadece klasik otomobil sahibi olmaktan kat be kat daha fazla olduğunu gördüm ve insanların bir araya geldiklerinde bir bütün olduğunu aynı duyguları hissettiğini, kendilerinin olmayan araçlara da ne kadar değer verdiklerini ve birbirlerine her koşulda iyi günde kötü günde nasıl yardımcı olduklarına şahit oldum.
Maalesef ekonomik koşulların ve siyasi etkilerin hayatımızın her anında ön planda olduğu ülkemizde böylesine özel ve külfetli bir hobiyi böyle güzel bir ailenin bir parçası olarak taçlandırmanın keyfini anlatamam
Hal böyle iken çok değerli klasik araçlarının
orjinalliğinin ya da bu çok kıymetli araçları için ithal ettikleri aksesuar ve parçaların kendi kişiliğine değer kattığını zanneden, çok bildiğini kendilerinden başka kimsenin bir şey bilmediğini zanneden insanlarda gördüm.
Ne yazık ki böylesine kibir dolu, tevazu nun ne olduğundan bihaber insanların bu kibirleri araçlarının güzelliğini ve kıymetini gölgelediğinin farkında olmadıklarını gördüm. Ellerinden çok kıymetli araçlarını ve yedek parçalarını aldığınızda kişiliklerinden geriye hiçbir şey kalmayan ve bilginin paylaşıldıkça güzelleştiğini bilmeyen, kendi aracının haricindekileri hurda olarak değerlendiren bu kişiler bu güzide aileye yakışmadıklarından dolayı çok şükür aramızda değildirler.
Şimdi ben neden forumda kendi tanıtımımı ve ilk paylaşımlarımdan birini böyle bir yazı ile yaptım.
Bu yazı bana üyesi olduğum süre boyunca çok şey öğrendiğim ve öğrenmeye devam edeceğim saygı değer büyüklerime bir saygı duruşudur.
Bu yazı hüsnüniyetlerinden emin olduğum ağabeylerime gönül burcudur.
Bu yazı o kadar işlerinin güçlerinin arasında çok ciddi organizasyonların altından alınlarının teriyle ve başarıyla kalkan, üyelerimizi daha ne kadar rahat ettirebiliriz diye düşünüp binlerce kilometre yol yapan, özel hayatlarından taviz vererek gece gündüz demeden çalışan bütün ikod yönetimi kadrosuna bir teşekkürdür.
Bu yazı para kazandıkları ekmek teknelerini bizler için kapatıp uzun yol etkinliklerinde klasik araç sahiplerinin güvenle seyahat etmelerini sağlayan değerli ustalarımıza minnet borcudur.
Yani bu yazı ikod ailesinden ve değerli büyüklerimden öğrendiğim bir klasik otomobil sahibinin toplumda nasıl hareket etmesi gerektiğini öğrenen bir insanın yazılı imtihanı, bundan sonraki ikod üyelerine de naçizane bir kılavuzdur.
Sürç ü lisan ettiysem affola saygılarımla
Mahmut İyidoğan